"YÜKSEK VE SARP BİR KAYALIKTA, ANCAK İKİ AYAĞIMIN SIĞABİLECEĞİ, DAR BİR ÇIKINTIDA, DÖRT BİR YANIM UÇURUMLAR, OKYANUSLAR, SONSUZ BİR GECE, SONSUZ BİR YALNIZLIK VE HİÇ BİTMEYECEK BİR FIRTINAYLA SARILMIŞ DURUMDA YAŞAMAK ZORUNDA OLSAM VE BÜTÜN ÖMRÜMCE, BİN YIL BOYUNCA, HATTA SONSUZA KADAR O BİR KARIŞ TOPRAKTA DURMAM DA GEREKSE O ŞEKİLDE YAŞAMAK, ŞU ANDA BİR YARIM SAAT İÇİNDE ÖLECEK OLMAKTAN ÇOK DAHA İYİDİR. YETERKİ YAŞASINDI, SIRF YAŞASIN! NASIL OLURSA OLSUN, AMA YETERKİ YAŞASIN!"
5 Kasım 2006 Pazar
KIŞ GELDİ...
Güzel Yurduma kış geldi.Karlar dökülmeye başladı dün akşam itibarı ile yollarda yürüyen sevgililerin üzerine.Camdan bir baktımda "Geçen gün ömürden" sözüne hak verdim.Bu gördüğüm kaçıncı kıştı kimbilir. Yada daha kaç kış görebileceğim dedim kendi kendime.Eeee ömür bu. Nedirki ömür dedikleri şey? Biraz hüzün, biraz sevinç, biraz neşe , biraz keder.Sonrasında bir de bakmışsın gelmişiz ömrün sonbaharına.Bir bir dökülmeye başlamış ömrümüzün elimizde kalan yaprakları sırası ile. Sonrasında kış gelmeye başlar ömrümüzün bitişine yakın zamanda. Önce sonbahar yağmurları süsler kalan ömrümüzün üzerini. Sonrasında bir akşam ansızın karlar düşmeye başlar biten ömrümüzün üzerine. Bir hayat daha geride kalır sessiz ve bir o kadar umarsızca... Hayat yine olanca hızı ile akar öte yandan. Kışların geldiği , karların üzerini örttüğü ömür sizin ömrünüzdür sadece. Birileri biryerlerde belkide ömrünün henüz baharını yaşıyordur kimbilir. Sizin için Gelmeyecek baharları anlatır o karların düştüğü vakitler. Mevsimler devran eder döner ya bir yandan. Bu kışın bir baharı yoktur ama tek fark olarak. Bu kış son kıştır ömrümüzün sonunda yakın.Karlara gömülen gözler bir daha baharı görmeyecektir.Sonrasında derin bir suskunluk başlar, ve suskunluk kadar derin olan yalnızlık...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder