14 Mart 2010 Pazar

HERŞEY AKIP GİDİYOR

Su akar, hayat akar, zaman akar...

Yollar akar gider, yıllar akar gider...

Küçükler büyük olur, büyükler küçülür yıllar akıp gittikçe...

Geriye kalan bir tutam ak saç, derisi çatlak buruşuk bir yüz, anılarla dopdolu bir yorgun yürekmis meğer...

Yollarin vardığı son nokta bir avuç kara toprakmis meğer...

Akıp giden zaman değil, bizmisiz meğer...

Hayatın içinde farkında olmaksızın akıp gitmişiz meğer..,

Ne bacı kardeş, ne ana baba, ne eş çocuk, ne de yıllanmış arkadaşlar...

Hepside birer kibrit alevi gibi ısıtan yalancı şöminelermis meğer.

Insan yalnız doğar, yalnız büyür, ve yalnızlığı iliklerine kadar hissederek yapayalnız ölürmüş meğer...

HAYATIN İÇİNDEN BİR YAPRAK

Markete gidersin,
Reyonları gezersin bir bir,
Meyvenin sebzenin en iyisini en güzelini seçersin.
Sonra ellerinde poşetlerle kasadan ayrılıp dışarı çıkarsın.
Birde bakarsın ki orada, çöplerin arasında birisi de meyve sebze seçiyordur.
O da tıpkı senin gibi en iyilerini en güzellerini seçmeye çalışıyordur çöplerin çürüklerin arasından. Aranızda bu yönden pek bir fark yoktur aslında.
Ikinizde iyisini güzelini seçiyorsunuz sonuçta. Ama o yaşamaya çalışıyor. Sizse keyfe keder yaşıyorsunuz. Hayatta herşeyin bir artı birde eksi yönü varya aynen ışte öyledir bu durumda. Siz artı kutup o ise eksi kutup. Siz hayata artı iki başlamışken o hayata eksi beş ile gözlerini açmıştır kimbilir. Siz artılara artılar katmaya uğraşırken, o eksileri sıfırlama peşindedir. Neylersin hayattır ışte bunun adı. Ne dersen de boştur. Kimine göre kaderdir bu, kimine göre ise sonsuz keder...

BİR DERİN YALNIZLIK

Bir derin yalnızlıktır bu ömür,
Böyle gelir böyle geçer her daim,
Sen zannetki değişir bu kader,
Ne kader değişir ne keder,
Böyle geçer böyle gider bu ömür
Sadece zaman akar gider sessizce...
Bir o kadar umarsız ve bir o kadar aldırmadan...
Zaman akar gider sessizce...
Hayat dediğin nedirki zaten
Tıpkı şairin dediği gibi belkide
Ölüm dediğin nedirki
Uyudun uyanamadin olacak.
Bir namazlık saltanatın olacak
Taht misali musalla taşında...
Tahta ata bindinmi bir kere
Mezarlıktır son durak artık...
Beyhude bir noktadan sonra tüm düşünceler,
Ölümden öte köy yok...
Ölüme dair diyecek söz çok
Ama aslında ölüme dair diyecek hiçbir söz de yok...

ÖLÜME DAİR...

Mutlu güzel günler bir anda kabusa döner,
Bir hastane odasında bir fener söner,
Yıkılır gider,yıkılmaz denen koskoca yürekler dolu evler,
Bir mezartaşı, birkaç albüm resim,
Ve kırık dökük anılar kalır geriye...
Böyledir yaşama dedikleri.
Bir göz açıp kapamaktır ömür dedikleri...
İki kapılı bir han misali,
İşte o hayat dedikleri...