"YÜKSEK VE SARP BİR KAYALIKTA, ANCAK İKİ AYAĞIMIN SIĞABİLECEĞİ, DAR BİR ÇIKINTIDA, DÖRT BİR YANIM UÇURUMLAR, OKYANUSLAR, SONSUZ BİR GECE, SONSUZ BİR YALNIZLIK VE HİÇ BİTMEYECEK BİR FIRTINAYLA SARILMIŞ DURUMDA YAŞAMAK ZORUNDA OLSAM VE BÜTÜN ÖMRÜMCE, BİN YIL BOYUNCA, HATTA SONSUZA KADAR O BİR KARIŞ TOPRAKTA DURMAM DA GEREKSE O ŞEKİLDE YAŞAMAK, ŞU ANDA BİR YARIM SAAT İÇİNDE ÖLECEK OLMAKTAN ÇOK DAHA İYİDİR. YETERKİ YAŞASINDI, SIRF YAŞASIN! NASIL OLURSA OLSUN, AMA YETERKİ YAŞASIN!"
27 Ekim 2011 Perşembe
BUNALIM EDEBİYATI
.... denince kanımca ilk akla gelen şey bu olsa gerektir. Esasında bunalım edebiyatı ile anlatılmak istenen şey bıçak sırtı bir yerde yürümek gibidir. Ömer Kavur, Anayurt Oteli filmi ile bu bıçak sırtı durumu çok güzel anlatmış.
Sanmayınız ki bunalım gelip geçici bir durumdur. Bunalım da bir yerde tiryakilik yapar insanda. Hem de hiç farkettirmeden kendini...
Apansız ve usulca...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder