23 Aralık 2014 Salı

SARIKAMIŞ HAREKATI 100.YILDÖNÜMÜ





Sarıkamış aklıma geldiği zaman;
Karda tipide nöbet tuttuğum günler geliyor aklıma. 
Çift kat yün içlik üstüne askeri kamuflaj,
Onun üstünde de asker kaputu.
Bana mısın demiyor o iliklerine işleyen soğuk.
Sarıkamış aklıma geliyor sonra tekrardan.
Yazlık kıyafetle çıkmışlardı yola. 
Şimdi Cennette hiç üşümüyorlar....


Alzheimer hastalığı ile bizim milletimizin geçmişiyle bağları arasında doğrudan bir ilişki var zannımca. Alzheimer, birçoğumuzun bildiği üzere unutkanlıkla başlayan bir hastalık. ilerleyen evrelerinde beyin birçok şeyi yapmayı unutuyor. Hatta ve hatta durum iyice ilerlediğinde idrarını tutamaz, kendi başına giyinip soyunamaz, yemek yiyemez, özbakımını yapamaz. Artık en son dönemde de tamamen bakıma muhtaç hale gelir. Genelde ölüm sebebi beslenememeye bağlı fiziksel bozukluklardır. Çünkü beyin son evrede, yutmayı ve daha sonra da nefes alıp vermeyi unutur. Gelelim bizdeki unutkanlığa.
SARIKAMIŞI UNUTMA. ÇANAKKALEYİ UNUTMA.
SEVRİ, MONDROSU UNUTMA.
UNUTURSAN ÖLÜRSÜN GÜZEL ÜLKEM.
UNUTURSAN ÖLÜRÜZ!
KİN TUTMAMAK AMA UNUTMAMAK DA LAZIM!

8 Aralık 2014 Pazartesi

HAKLIYSAN

Kılıç gibi olacaksın bu hayatta.
Çifte su verilmiş, sağlam, kırılmaz.
Haklıysan ya kıracaksın, ya da kırılana kadar çarpışacaksın.
Ama asla kaçmayacaksın...

Şayet haksızsan kınından bile çıkmayacak,
Boynunu haklının kılıcına uzatacaksın.
Araba helezon yayı da çelikten yapılır, kılıç da.
Mühim olan yay gibi esnemek değil,
Mühim olan duracağın ve kıracağın yeri bilebilmek.