28 Ocak 2014 Salı

SEVEN KADIN

Gerçekten seven kadın
Erkeği mutlu edecek olan değil
Erkekle mutsuz olmayı göze alacak kadındır.



ATİLLA İLHAN

NE KADINLAR SEVDİM ZATEN YOKTULAR

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular
hala ara sıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir



ATİLLA İLHAN



23 Ocak 2014 Perşembe

DOLMABAHÇE GAZHANESİ


Tesisatlı aydınlatmanın öncüsü Dolmabahçe Gazhanesi (1853): Dolmabahçe Sarayı'nın yapımı esnasında ısıtma ve aydınlatma sorununu çözmek için saray ahırlarının olduğu bölgede gazhane inşasına başlandı.


Yapımı 1853 yılında sarayla birlikte tamamlanan gazhane, 1856 yılında kullanıma açıldı. Böylece, Osmanlı topraklarında ilk kez kömürden gaz üretilmiş oldu.

İstanbul şehremini, padişaha bir dilekçe yazarak gazdan şehrin de faydalanmasını talep etti. Sultan Abdülmecid'in de onayıyla havagazı uygulaması 1856'da ilk kez Beyoğlu'nda bulunan Cadde-i Kebir'in (İstiklal Caddesi) aydınlatılmasında kullanıldı.

ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR


Ali Muhittin Hacı Bekir (1777): 1777 yılında Kastamonu'dan İstanbul'a göçen Hacı Muhittin Bekir, oturduğu semt olan Bahçekapı'da bir şekerlemeci dükkanı açtı.

Dükkanın arkasında kurduğu ocakla şeker, lokum gibi ürünler imal eden Hacı Bekir, bu şekerlere gül, tarçın gibi tatlar ekleyerek, farklı özelliklerde ürünler meydana getirdi.

Ünü saraya kadar ulaşan ve ürünleri saray ahalisi tarafından da çok beğenilen Hacı Bekir, sarayın şekercibaşısı olarak atandı.

Bir dünya markası haline gelen Ali Muhittin Hacı Bekir, günümüzde lokum, helva, reçel, çeşitli ezmeler, bisküviler, kek çeşitleri ve demirhindi gibi şerbet çeşitleriyle ilk açıldığı mağazaya ek olarak İstanbul'daki 3 mağazasıyla hizmet vermeye devam ediyor.

8 Ocak 2014 Çarşamba

TORPİL

Torpil

Vikipedi, özgür ansiklopedi
  • Torpil, Savaş gemilerinde su altı silahı olarak kullanılan büyük bomba.
  • Torpil, halk arasında dayı, amca vb. olarak ifade edilen, herhangi bir sektörde ve herhangi bir işinizin halledilmesi 
  • ya da bir işin yapılmaması için, bağlantıları ve etkileri işi çözmeye yeterli olan kişilerin yaptığı eylem.
  • Torpil, içi beyaz barut ile sıkıştırılmış mukavva veya plastikten yapılan küçük ses bombası.

İşleri ehline vermek


Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. Görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması emredilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]

(Biz emaneti 
[dinin emir ve yasaklarını], göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.) [Ahzab 72]


Müminler övülürken, (Emanetlerine [dinin emir ve yasaklarına] riayet ederler ve verdikleri sözleri yerine getirirler) buyuruluyor.(Müminun 8) 
Bir işi yaparken de aralarında istişare ettikleri, birbirine danışarak yaptıkları bildiriliyor. (Şura 38)
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(İş ehli olmayana [layık olmayana] tevdi edildiği [verildiği] zaman, kıyameti bekle.) [Buhari]

(Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin.
 "Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?" denince, (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin) buyurdu. (Buhari)


(Allah yolunda savaş, bütün günahların affına sebeptir. Fakat emanete hıyanetin affına sebep olmaz. Allah yolunda öldürülen kimse, kıyamette, emaneti ödemeyince Cehenneme atılır.)
[Beyheki]


(Emanete riayet edilmezse, zekat zorla verilirse, ilim, dine hizmet için değil de, para ve makam için öğrenilirse, kişi, hanımının meşru olmayan arzusunu yapmaya çalışırsa, ana babasına isyan ederse, fâsık ve ehil olmayanlar işbaşına getirilirse, kötülüğünden korkup zalime hürmet edilirse, gayrı meşru ilişkiler, çalgılı içkili yerler çoğalırsa, yeni nesil, önceki âlimleri kötülerse, o zaman çeşitli belaya maruz kalırlar.)
 [Bezzar]

(Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur. Onun namazı da, zekatı da kabul olmaz.)
 [Bezzar]

[İmanı yok, imanı olgun değil demektir. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Namazı ve diğer ibadeti sahih olur, borçtan kurtulur. Fakat namaz ve zekattan hasıl olacak büyük sevaplara kavuşamaz demektir.]

Bir işe diplomalı veya unvanlı kimse değil, o işi hakkı ile yapabilen kimseler getirilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek uygun değildir. Her zaman işe göre adam seçmelidir. O eleman o işe layıksa o iş ona verilmeli, layık değilse, layık olanını aramalıdır.

30 yıl kadar önce gazetelerde okumuştum. Türkiye, Amerika’dan bir iş için general istiyor. Onlar da, o işi en iyi bilen bir albay gönderiyorlar. Bizimkiler, (Biz general istedik, siz albay gönderdiniz) diyorlar. Amerikan yetkilileri hayret ediyor, (Biz size o işi yapabilecek en iyi bir eleman gönderdik. Unvan sizce o kadar önemli mi?) diyorlar. Sonra, (Madem general istiyorsunuz, gönderdiğimiz albay, generalliğe terfi ettirilmiştir) diyerek terfisini gönderiyorlar. O albay, general olarak aynı görevi yapıyor.


Osmanlıda sıradan bir kişi üstün hizmetleri görülürse, bu kişi paşa, hatta sadrazam bile oluyordu. Amerika da bu sistem hâlâ devam etmektedir. Kore savaşında bir Türk astsubayının üstün hizmetleri görülüyor, Amerikan generali, ona öyle bir rapor veriyor ki, (Bu raporla seni albay yaparlar) diyor. Bizim astsubay diyor ki, (Bizde öyle sistem yok. En büyük başarılarda bulunsak da, teğmen bile olamayız) diyor. Amerikan generali hayret ediyor.

3 Ocak 2014 Cuma

Dünya Yaşlılar Günü'nde TENA'dan Huzurevlerine Muhteşem Sürpriz!

Dünyanın önde gelen yaşlı/hasta bezi ve hijyen ürünleri markası TENA, 1 Ekim 2013 Dünya Yaşlılar Günü’nde tüm Türkiye’nin sesini huzurevlerindeki yaşlılara ulaştırmak ve onları hatırlamamızı sağlamak için bir interaktif banner kampanyası gerçekleştirdi.

Gün boyunca www.hurriyet.com.tr'de ve www.herzamangenc.com'da gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesinde; yaşlılarımızı her zaman hatırlayamayan, onları ziyaret edemeyen bizlerin, huzurevlerinde yaşayan yaşlıları bir “tık” ile araması sağlandı. Dünya Yaşlılar Günü’nde yapılan bu sürpriz ile mobil teknolojinin gücü, onu çok fazla kullanmayan yaşlılarımızı mutlu etmek için kullanıldı.

Kampanyanın tanıtım filminin, iç ısıtan ve yüzünüzü güldüren sahnelerine bayılacaksınız:

1 Ekim tarihinde reklam bannerlarına tıklayanlar, açılan ekrana cep telefonu numaralarını girerek, saniyeler içinde çalan telefonlarının diğer ucunda bir huzurevi sakininin sesini duydular. Tüm Türkiye, telefon numaralarını bilmese de ruhu hala genç olan bir çok büyüğümüze anında ulaşarak, onları bu özel günlerinde mutlu etti.

Büyüklerimizi hatırlamak ve onlarla ilgilenmek konusunda ortaya koyduğumuz, iş yoğunluğu, yaşam mücadelesi, trafik gibi tüm bahaneleri ortadan kaldıran bu kampanya, 2013 yılı Mediacat Felis Reklam Ödülleri’nde 2 kategoride ödül alarak, sosyal sorumluluk alanındaki yılın en dikkat çekici projelerinden biri olduğunu kanıtladı.

Siz de bu sosyal sorumluluk kampanyasına destek olmak ve Huzurevlerini aradığımızda yaşlılarımızın yüzlerinde yaratabileceğimiz mutluluğu herkese anlatmak için kampanya videosunu #bukızıgüldür hashtagi ile paylaşabilirsiniz.

Bir boomads sosyal sorumluluk içeriğidir.