25 Şubat 2007 Pazar

ALDATMAK ÜZERİNE...

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar,
"Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?"
Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım."
Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.."
Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır;
"Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık."
Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.."
der ve üçüncü adama da sorar,
"Karını hiç aldattın mı?"
Adam yutkunur ve şöyle der;
"itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm."
Sorgu meleği;
"Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın."

Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar.
"Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam,
"Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?"
"Bugün karımı gördüm!" der birinci adam.
Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?"
diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur,
"Kaykay'la dolaşıyordu..."

YARDAN AYRILMAZ

İneyim gideyim tozlu yollara
Karışaydımda boz bulanık sellere
Adı sanı duyulmadık ellere
Gitmeyince gönül yardan ayrılmaz

Ahdım kaldı şu ceylanın ahdına
Deremedimde güllerimi vaktinda
Bir uzun gecede kolum altında
Yatmayınca gönül yardan ayrılmaz

Nitmeli de deli gönlüm nitmeli
Aramazlar da gurbet elde yiteni
Ağ göğsüm üstünde çakır dikeni
Mezarım üstünde çakır dikeni
Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz

14 ŞUBAT

Yanında olamadım sevgililer gününde.
Herkes sevdiği ile başbaşa iken seni hüzünlerle başbaşa bıraktım bu sevgililer gününde.
Herkes sevgisini yaşarken ben sana hasretleri yaşattım. Yanında olamadığım bu sevgililer gününde bu çiçek sana hediyem olsun. Dilerim Allahtan bir daha yalnız sevgililer günü yaşatmaz bize. Yalnız bırakmak zorunda olduğum için senden özür dilerim. Affet beni canım. Seni çok seviyorum....

SÖZ GÜZELİM...

Beni terk edişin mümkün mü senin?
İstersen bir dene gör güzelim
Benimle yaşarsın benimle ancak
Yoksa sevgimle boğarım seni
Yaz bir yere yaz güzelim
Yok olamaz olamaz
Sensiz hayat meleğim var olamaz
Kim sevecek seni kim
Kim tutacak elini
Kurtulamaz güzelim kurtulamaz
Al ruhumu al, al gençliğimi
Rabbim şahidim söz güzelim
Al ruhumu, al servetimi
Rabbim şahidim söz güzelim
Yaz bir yere yaz güzelim
Yok olamaz olamaz
Sensiz hayat meleğim var olamaz
Kim sevecek seni kim
Kim tutacak elini
Kurtulamaz güzelim kurtulamaz
Bir gün pembe kutularında mutluluğu getireceğim kapına
Önce saçlarından sonra yanaklarından ve sonra alnından öpeceğim
Sonra acılarını alıp çok uzak yerlere gideceğim
Belki güneşe ereceğim
Yaz bir kenara yaz bebeğim yaz bir kenara
Yaz bir yere yaz güzelim
Yok olamaz olamaz
Sensiz hayat meleğim var olamaz
Kim sevecek seni kim
Kim tutacak elini
Kurtulamaz güzelim kurtulamaz
Sana bu söylediklerimi daha önce duyduğun yalanlarla bir tutma
Belki en güzelleri değildir ama doğrudur gözbebeğim
Dosdoğrudur inan bana
Yaz bir kenara yaz meleğim yaz bir kenara

SEVGİDEN YOLLAR...


HAYATIN İÇİNDEN (II)

Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun işe bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti. Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti. Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu. Kapı açıldığında ; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi.Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde ; ağacın yanından geçerken merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum."O,benim dert ağacım," dedi. "Elimde olmadan işimde bazı sorunlar çıkıyor, ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, eşime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu sorunları her akşam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz? Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum.
" Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir."

HAYATIN İÇİNDEN...

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.
Hayatındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona bir avuç tuzu bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak, yaşlı adamın istediğini yaptı ancak içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
"Tadı Nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağının kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına getirdi ve bu kez çırağından bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarından akan suyu koluyla silerken usta aynı soruyu sordu:
"Tadı Nasıldı?"
"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cavepladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

YAŞAMINDAKİ ISTIRAPLAR TUZ GİBİDİR. NE AZ NE DE ÇOK. ISTIRABIN MİKTARI HEP AYNIDIR. ANCAK BU ISTIRABIN ACILIĞI NEYİN İÇİNE KONULDUĞUNA BAĞLIDIR. ISTIRABIN OLDUĞUNDA YAPMAN GEREKEN TEK ŞEY, ISTIRAP VEREN ŞEYLE İLGİLİ HİSLERİNİ GENİŞLETMEKTİR. ONUN İÇİN SENDE BARDAKTA OLMAYI BIRAK GÖL OLMAYA ÇALIŞ....

17 Şubat 2007 Cumartesi

YARE...

dane dane benleri var yüzünde
can alıcı bakışları yüzünde
binbir tat var edasında nazında

dünyada yardan datlı var m'ola
sallanı sallanı giden yar m'ola

küpeleri yar düşer kulaktan
zülüfleri tel tel olmuş yanaktan
ağzı seker bal akıyo dudaktan

dünyada yardan datlı var m'ola
sallanı sallanı giden yar m'ola

ağır barhanası vardır elinde
dallı kelam gelir yarin dilinde
kemer olam sevdiğimin belinde

dünyada yardan datlı var m'ola
sallanı sallanı giden yar m'ola

HOCAMA AÇIK MEKTUP

Hocam ,
Emeklilik haberini ilk duyduğumda hayatın garipliklerinden birisi daha aklıma geldi. hani derler ya insan oğlu kuş misali bir ordadır bir burda. İnsaoğluyuz işte. Üzülmedim desem yalan olur. Her ne kadar bazen küçük olumsuzluklar yaşasakda güzel bir ortamımız , neşeli günlerimizin geçtği bir paylaşımımız vardı. Keşke gitmeseydiniz diyemiyorum çünkü bazen gitmelerin önüne geçilemiyor çok iyi biliyorum. Gitmeler bazen öylesine zorunlu oluyorki asıl gitmezseniz olmuyor (askerlik gibi mesela). Diliyorum Allahtan bundan sonraki yaşamınızda herşey istediğiniz gibi olur. Gideceğiniz yerde güzel bir ortam , insanlar ve yaşam tarzı bulmanızı diliyorum. Allah herşeyi gönlünüze göre verir umuyorum. Annem kadar sevdiğim bir insan olarak uzaklarda olmanıza üzülüyorum en çok. bunda da bir hayır vardır diyorum sonrada. Umuyorumki herşey sizin için çok güzel olacak. Hasretini çektiğiniz herşeyin sizi bulması dileklerimle mailimi bitiriyorum. Daha doğrusu bitirmek istiyorum. Çünkü çenem düşüyor.Düştükçede üzücü şeyler yazıp sizide üzmek istemiyorum. Allaha emanet olmanızı dilerim.Şükrü beye selamlarımı iletirsiniz. Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum. Ben minik oğlunuz ........ Her zaman sevgiyle kalmanızı dilerim hocam. Bazen dalıp giden mahsun gözlerinizde yer bulan hüznün bir gün silinmesini çok isterim size dair. Farketmedim sanmayın.Her zaman ne kadar mutlu olursanız olun o gözlerinizin derinliklerinde gizli bir parça hüzün saklı kalmış.Birgün o hüznün silinmesini diliyorum. Allaha emanet olmanız dileklerimle hocam. Sevgiyle ve saygıyla ellerinizden öpüyorum.Baki selamlar...
(Ne zaman ne şekilde bana, oğlunuza ihtiyacınız olursa her zaman gece gündüz sadece aramanız yeterlidir hocam)

HASRET KOKAN SOĞUK GECELER

Hasret kokan soğuk gecelerde özlemim iyice artıyor sana karşı.
Özlüyorum seni biriciğim,
Özlemek kelimesinin hakkını verircesine...
Özlemek kelimesi seninle daha bir anlamlı oldu sanki.
Düşlerim var sana dair.
Hayallerim var dönünce,yine sana dair.
Sen ben yani bizi bir hayat bekliyor olacak.
Her an her dakika yanında olacağım bir hayat.
Sevdamla dolu ,
Hasreti toprağa verdiğim bir hayat olacak ufkumuzda gülyüzlüm.
Sevdamla dolu bir hayat olacak meleğim.
Hasreti alnının ortasından çekip vurduğum
Sadece sana , sadece bana ait bir hayat olacak önümüzde gülyüzlüm.
İçinde bize ait güzel ve minik hayallerin olduğu,
Sadece sana sadece bana sadece ikimize ait bir hayat olacak önümüzde meleğim
Bekle beni iki gözüm...
Bekle beni gülyüzlüm...
Bekle beni gönül sözlüm...
Bekle beni hayatımın anlamı...
Bekle beni çocuklarımın annesi...
Bekle beni boncuk gözlüm...
Birgün şafak sökerken yada gün akşam olupta geceye kavuşurken
Gireceğim bulunduğun şehrin kapısından...
Biraz yorgun , biraz bitkin, biraz yıpranmış, bolca hasret dolu
Sevdası yüreğine sığmamış ,taşmış; sana aşık bir beden girecek bu şehrin kapısından o gün...
İçinde büyüttüğü hasreti ile kuş gibi sana uçacak
Seni kimsenin sarmadığı kadar sıkı sıkı sarıp kucaklayacak.
Öylesine sıkı sarılacak kucaklayacakki
Sen zannedeceksin "Beni parça parça koparıp içine ,yüreğine saklayacak"
Öpüp koklayacak sonra seni doyasıya
Önce alnından sonra yanaklarından, saçlarından dudaklarından ,
Gerdanından , boynundan...
Hasret kaldığı her yanından öpecek seni o adam boncuk gözlüm.
Sevdası öyle büyük olacakki şaşacaksın belkide meleğim.
O adamın hasreti de öylesine büyümüş olacak.
Bir çırpıda silmek isteyeceksin belkide o hasreti.
O hasret buram buram sen kokuyor olacaksın prensesim.
Zamanla birlikte senin sevdan silecek , o hasreti yapışıp kalakaldığı o derin yürekten.
O yüreğin sahibi seni çok seviyor canım.
Sevdam ve hasretim her daim seninledir meleğim.
Bir sana hasretim birde boncuk boncuk bakan o güzel gözlere...